PUŞKİN’İN SINIF ARKADAŞI Osmanlılar için önermişti. “Abdülaziz Han, Osmanlı Padişahı ve Bulgar Çarı” olacaktı. İki ayrı parlamento ve muhtar devlet düzeni görülecekti. Bulgar ve Rus ihtilalci tekliflerinin kabulü mümkün değildi ama Rusya’nın isteğiyle Aralık 1876’da sefirler toplandı. Kasımpaşa Tersanesi’ndeki bu toplantıda tartışmalar ve istenenlerin kabul edilemeyeceği açıktı. Midhat Paşa ve onun yandaşı Savfet Paşa tam zamanında Osmanlı Anayasası’nı Sultan Abdülhamid’e kabul ve ilan ettirdiler. Sefirler toplantısı sırasında meşrutiyeti ilan eden top seslerini Savfet Paşa, “Konferansa artık lüzum yok. Osmanlı Devleti şu andan itibaren bir parlamenter monarşidir” diye oturumu tamamladı. Sefirler bu anayasal düzeni bir oldubitti ve oyalama olarak değerlendirdiler ancak yapacak fazla bir şey yoktu. İstediklerine böyle bir cevabi vaatle karşılık verildi. Rusya Maslahatgüzarı son derece hiddetli olarak “Kendi yalnızlığınızı Rusya’nınkine mi çevirmek istiyorsunuz? Yani Avrupa’nın tek parlamentosuz devleti biz olacağız ve siz Balkanlar’da istediğinizi yapacağınızı düşünüyorsunuz. Bu size pahalıya mal olur” diye tehdit etti.Aslında Rusya’nın istekleri Paris Kongresi’nin tashihi üzerineydi. Ruslar, Balkanlar’da, Karadağ lehinde istedikleri sınır tashihini bile gittikçe azalttılar. II. Aleksandr, Rusya’nın bir harbe hemen girecek durumda olmadığının farkındaydı fakat Babıâli tarafından hiç taviz verilmedi. 24 Nisan 1877’de Rusya savaş ilan etti. Rusya, Abdülkerim Paşa komutasındaki Tuna ordusuna karşı, Tuna’nın kuzeyinde 180 bin kişilik bir ordu ileri sürmüştü. Zamanla anlaşıldı ki özellikle piyadenin donanımı açısından Ruslar, Türklere göre iyi durumda değildir. Topçuluk ve askeri mühendislikte durumlarının çok iyi olmasına rağmen (ki Kont Totleben bu becerikliliğini Plevne’de gösterecektir) Türk topçuluğu ve askeri mühendisliğinin de iyi olduğu görüldü. Plevne’deki, Rusçuk’taki istihkâmlar mükemmeldi. Kafkasya’da ise General Melikov’un ordusuna karşı Türk kuvvetleri ancak 1/4 nispetinde konuşlanabilmiştir. Yol ve iaşe durumu son derece yetersizdi. Bununla birlikte Rusların ilk anda Balkan dağlarını aşmalarına rağmen Grandük Nikola’ya karşı Türk birlikleri zafer kazandı. General Gurko Şıpka Geçidi’ni geçtiyse de Süleyman Paşa ile yaptığı muharebede gerilemek zorunda kaldı. Doğuda ise Kars ve Ardahan’daki Rus ilerlemesi Erzurum’un işgalinde şiddetle karşılandı. İlerleme o kadar iyi gitmiyordu.
Предпосылки развития фашизма в Италии и Германии. Как и в Германии, большинство населения Италии было разочаровано условиями послевоенного мира. В обеих странах в 20-е годы проходили сильные волнения и беспорядки. Демобилизованные солдаты, безработные не находили средств для существования. Социальное недовольство распространению национализма. И в Германии, и в Италии правительство было ослаблено. В Италии парламент собирался редко. В Германии в условиях разлада и постоянных конфликтов между левыми и правыми партиями постепенно в рейхстаге укрепились позиции нацистской партии, возглавляемой А. Гитлером. Фашисты объясняли все беды перенаселением, недостатком ”жизненного пространства”. Во время выступлений они ловко учитывали нужды разных групп населения, обещая: Рабочим – ликвидировать безработицу, повысить зарплату. Крестьянам – снизить проценты по кредитам, прекратить продажу земельных участков за долги. Торговцам и ремесленникам - снизить % по кредитам, закрыть универмаги (центы еврейского капитала, эксплуатирующие арийских тружеников), снизить цены на сырье.
Небольшие торговые города-государства Финикии ревностно стремились сохранить свою политическую самостоятельность. Характерно, что сами финикийцы не имели единого самоназвания, обозначая себя «людьми такого-то города». Ни одно из финикийских городов-государств не имело силы объединить всю Финикию в рамках единого государства. В течение веков борьба шла лишь за преобладание того или иного финикийского города; так, в середине II тысячелетия до н. э. на севере гегемоном был Угарит, а в центре — Библ. В первой половине XIV в. до н. э, Угарит утратил своё значение, возможно, в связи с гражданской войной; в конце концов он был подчинён хеттским царём Суппилулиумой и вошёл в состав Хеттской державы. Библ около того же времени был побеждён в непосильной борьбе с соседними государствами, так как фараон Египта Эхнатон оставил его без своей Гегемония перешла к городу Сидону, хотя Библ и впоследствии продолжал играть значительную роль. Но торжество Сидона не было длительным, ибо около 1200 г. до н. э. он был разрушен «народами моря», которые после разгрома Хеттской державы опустошили всю Финикию и побережье Палестины.
Merhabalaaar!
PUŞKİN’İN SINIF ARKADAŞI Osmanlılar için önermişti. “Abdülaziz Han, Osmanlı Padişahı ve Bulgar Çarı” olacaktı. İki ayrı parlamento ve muhtar devlet düzeni görülecekti. Bulgar ve Rus ihtilalci tekliflerinin kabulü mümkün değildi ama Rusya’nın isteğiyle Aralık 1876’da sefirler toplandı. Kasımpaşa Tersanesi’ndeki bu toplantıda tartışmalar ve istenenlerin kabul edilemeyeceği açıktı. Midhat Paşa ve onun yandaşı Savfet Paşa tam zamanında Osmanlı Anayasası’nı Sultan Abdülhamid’e kabul ve ilan ettirdiler. Sefirler toplantısı sırasında meşrutiyeti ilan eden top seslerini Savfet Paşa, “Konferansa artık lüzum yok. Osmanlı Devleti şu andan itibaren bir parlamenter monarşidir” diye oturumu tamamladı. Sefirler bu anayasal düzeni bir oldubitti ve oyalama olarak değerlendirdiler ancak yapacak fazla bir şey yoktu. İstediklerine böyle bir cevabi vaatle karşılık verildi. Rusya Maslahatgüzarı son derece hiddetli olarak “Kendi yalnızlığınızı Rusya’nınkine mi çevirmek istiyorsunuz? Yani Avrupa’nın tek parlamentosuz devleti biz olacağız ve siz Balkanlar’da istediğinizi yapacağınızı düşünüyorsunuz. Bu size pahalıya mal olur” diye tehdit etti.Aslında Rusya’nın istekleri Paris Kongresi’nin tashihi üzerineydi. Ruslar, Balkanlar’da, Karadağ lehinde istedikleri sınır tashihini bile gittikçe azalttılar. II. Aleksandr, Rusya’nın bir harbe hemen girecek durumda olmadığının farkındaydı fakat Babıâli tarafından hiç taviz verilmedi. 24 Nisan 1877’de Rusya savaş ilan etti. Rusya, Abdülkerim Paşa komutasındaki Tuna ordusuna karşı, Tuna’nın kuzeyinde 180 bin kişilik bir ordu ileri sürmüştü. Zamanla anlaşıldı ki özellikle piyadenin donanımı açısından Ruslar, Türklere göre iyi durumda değildir. Topçuluk ve askeri mühendislikte durumlarının çok iyi olmasına rağmen (ki Kont Totleben bu becerikliliğini Plevne’de gösterecektir) Türk topçuluğu ve askeri mühendisliğinin de iyi olduğu görüldü. Plevne’deki, Rusçuk’taki istihkâmlar mükemmeldi. Kafkasya’da ise General Melikov’un ordusuna karşı Türk kuvvetleri ancak 1/4 nispetinde konuşlanabilmiştir. Yol ve iaşe durumu son derece yetersizdi. Bununla birlikte Rusların ilk anda Balkan dağlarını aşmalarına rağmen Grandük Nikola’ya karşı Türk birlikleri zafer kazandı. General Gurko Şıpka Geçidi’ni geçtiyse de Süleyman Paşa ile yaptığı muharebede gerilemek zorunda kaldı. Doğuda ise Kars ve Ardahan’daki Rus ilerlemesi Erzurum’un işgalinde şiddetle karşılandı. İlerleme o kadar iyi gitmiyordu.
Başarılar #Türkiye